-I-
hey goca daşların dibinde
doğduğum yerler
bir guru çatlak bağrın
içi nasırlı eller
gaybana galasın gara toprak
duttuk ya guyruğundan bir kez
bir top ateş bağrımızda gurbet
sırtımızda bunca yük
bir de “sen “ zulüm
dert gayrı yaşamak
ölüm
-II-
sokaklarda izini sürdüm
sürgüne yollanmış anıların
hüznü sinmiş kaldırım taşlarına
çürük beton yığınları ardında
yitiveren çocukluğum
günler silinmişti / adını yazdığım
ağaçlarda izi yoktu sevdaların
yüzlerine kırağı çalmıştı
zerdali ağaçlarının
çiçeklerinden eser yoktu
artık arınık akmıyordu harşıt
söğüdün altı / devecik gölü
yıkılıp gitmişti
o mutlu anılarımın arkasından
ben yoktum / sen yoktun
aslında hiç kimse yoktu artık
mutluluğun dallarına tutunduğumuz
şen kahkahalarla çınlayan çocukluğumuz yoktu
bunca yıl düşlerimizi süsleyen anılarımız
silinmişti yeryüzünden/ bizler silinmiştik
–III-
kapılar ardına kadar açıktı
su gibi berrak ve arınıktı komşuluklar
patlak toplarımız vardı
ardından koşuştuğumuz
kaldırım taşlarında
silinmeyen izlerimiz vardı
gökte yıldızlarımız vardı sırdaş niyetine
sıcacık düşlerimiz
tertemiz mavi bir yorgandı
yumuşacık, sevecen bir anne eliydi
saçlarımızı okşayan
gülen yüzlerimiz vardı
gencecik taze gül fidanlarıydık
tertemiz, arınık gün bahçelerinde
karşılıksız aşklara fitti
yüreğimizin utangaç çarpıntıları
kaçamak bir bakıştı
sevdalı düşlerimize azık
çok değildik
çoğaltıyorduk aşkımızı hayallerle
yanıyorduk kendi yaktığımız ateşlerde
an be an
acemi şiirlerimiz
dolup taşıyordu defterlerden
sahibine bir türlü ulaşamayan mektuplarımızla
en duru, en sıcacık ve en karşılıksız aşklar
serinletiyordu gönüllerimizi
kayıtsız değildi yüreklerimiz aşka
-IV-
aah söğütün altı
şimdi kocaman bir su denizinin altında
tutsaksın/ anılarımızın
şen şakrak çığlıkları gibi
yeni yetme delikanlılardık
ilkyazın rengârenk düşleriyle
çiçek çiçek açan/
harşıt’ın deli akan coşkun sularına
korunaklı bir limandı dalların/
seninle yatar/ seninle kalkardık
hayallerimizin saklı bahçelerinde
bir tutam serinliktin
aah söğütün altı
şimdi kocaman bir su denizinin altında
tutsaksın/ anılarımızın
şen şakrak çığlıkları gibi