Sevda Abdesti
Yenilmek uzakları taşımaktır yakına
Yarına hisse düşer dünün ihanetinden
Tene tutsak olanlar varmasa da farkına
Yol uzar yıl kısalır ufkun kehanetinden
Issız karanlığında kutsanmış çıkmazların
Yoruldum taşımaktan yükünü olmazların
Sevdanın abdestiyle durduğum namazların
Farzı kazaya kaldı vazgeçtim sünnetinden
Gönlün yükü taşınmaz kırk yamalı bohçada
Bu sır sığmaz hurufa söylenmez her lehçede
Kuyu saray ve zindan hepsi aynı bahçede
Yusuf düşünden mesul, Züleyha ziynetinden
Gurbetin rahlesinde hasretin kitabını
Okurken duydu gönül vuslatın hitabını
Ve içimdeki şiir buldu muhatabını
Aşk halas etti sözü aklımın cinnetinden
Verip Telli Kuran’ı bencileyin fakiri
Düşürüp cezbesine etti cemin zâkiri
Sevmenin müminiyim sevilmenin münkiri
Kovuyorum kendimi vuslatın cennetinden
Ay kucağında kavruk bir yıldızla gelince
Gök dönüştü kıpkızıl bir ummana sessizce
Şerh edildi her kelam çözüldü tüm bilmece
Korkup kırıldı kalem kâğıdın mihnetinden
Vardan yana nasipsiz yardan yana öksüzüm
Heyhat, kendime bile geçmiyor artık sözüm
Öyle yandı ki canım öyle yıldı ki gözüm
Kaçıp saklanıyorum dostun muhannetinden